İslam Kütüphanesi

Çeşitli sual ve cevaplar

Çeşitli sual ve cevaplar
Bu yazıyı sesli olarak dinleyebilirsiniz
Ses dosyasını dinlemek için Flash Player gereklidir.
Sual: Dört bin kere Allah ism-i şerifini söyleyip, üstüne üfleyen kimsenin, sıkıntısından kurtulacağı söyleniyor. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Evet, vardır.

Sual:
Kur’anda, (Meryem’e ruhumuzdan üfledik) ifadeleri geçiyor. Ruhumuzdan üfledik ne demektir?
CEVAP
Ruhumuzdan demek, yarattığımız ruhtan demektir. (H. L. O.İman)

Allahü teâlânın emriyle, Ruh-ül-kuds [Cebrail aleyhisselam], Hazret-i Meryem’e üflemiş ve Meryem validemiz, o anda İsa aleyhisselama hamile kalmıştır. (Tefsir-i Kurtubi)

Sual: Allah bin kere razı olsun demek küfür olur mu? Çünkü Eshab-ı kiram kitabında (Allahü teâlâ, Eshab-ı kiramdan razı olduğunu bildiriyor. Allahü teâlânın sıfatları ebedidir, sonsuzdur. Onlardan razı olması da sonsuzdur. Bunlardan razı olması değişmez) deniyor. Allah bin kere razı olsun denince, Allah’ın razı olma sıfatının sanki değişeceği anlaşılıyor. Bu ise küfürdür. Şu halde, Allah bin kere razı olsun demek caiz mi?
CEVAP
Caizdir, mahzuru yoktur. Kimse o manada söylemez, tekit [vurgulamak] için; yani işin önemini bildirmek için söylenir. Bu husus Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde de vardır. Eshab-ı kiram için bir kere Cennetlik dense yetmez miydi? Ama Allahü teâlâ bir çok âyette, onların Cennetlik olduğunu bildiriyor. (Hepsine Cenneti söz verdim. Ben onlardan razıyım, onlar da benden razıdır) buyuruyor. (Hadid 10, Fetih 18, 29, Tevbe 100, Maide 119, Mücadele 22, Beyyine

Daha başka surelerde de bu husus açıklanıyor. Sonuç olarak Allah bin kere razı olsun demenin mahzuru yoktur. Böyle söyleyenin bu işe çok sevindiğini gösterir.

Sual: Allahü teâlâya, Onun istediği gibi ibadet edilen yere Allah’ın evi denir, deniyor. Bir camiye bid’at işleyenler de geliyor, orası yine Allah’ın evi olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual:
Çocuklarıma Allah korkusunu nasıl öğreteyim?
CEVAP
Çocuklarımıza Allah korkusunu öğretmeye çalışmak, en başta gelen vazifemiz olmalıdır. Bunun için önce Allah sevgisi olmalı. Bunun elde edilmesi için de Peygamber efendimizin sevgisi verilmeli. Bu olursa, her nimetin anahtarı ele geçmiş olur. Bu saadet anahtarına kavuşmanın en kestirme yolu da, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyük zatları sevmek, eserlerini okuyup, itikadını onların bildirdiği şekilde düzeltmektir.

Sual:
Allah’ın gazabından korkmak nasıl olur?
CEVAP
Allahü teâlâ, ilmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de günah işlenmesine sebep yaptı. İlimden iman ve taat doğmakta, cahillikten de küfür ve günah hasıl olmaktadır. Taat, çok küçük olsa da kaçırmamalı, günah, pek küçük görülse de yaklaşmamalıdır!

Üç şey, üç şeye sebeptir:

Taat, Allahü teâlânın rızasını kazanmaya sebeptir.

Günah işlemek, Allahü teâlânın gazabına sebeptir.

İman etmek, şerefli ve kıymetli olmaya sebeptir.

Bunun için, küçük günah işlemekten de çok sakınmalıdır! Allahü teâlânın gadabı, bu günahta olabilir.

Sual: Gönderdiğim maildeki resim, ikiye kesilmiş bir domates resmiydi. Domatesin çekirdeklerinin bulunduğu kısımda Arabi olarak Allah yazıyordu...
CEVAP
Allah’a inanmak için öyle şeylere ihtiyacımız yok. O iş başkalarını çok ilgilendiriyor. Komünistin birine, yumurtanın kabuğunda Allah yazıyormuş dedim de, tavuk avucuma o şekilde yumurtlasa yine inanmam demişti.

Sual:
Bir kitapta okudum. (Şunlar Allahü teâlânın Arşında gölgelenir) deniyor. Buradan başka Arşların da olacağı anlamı çıkar mı?
CEVAP
Çıkmaz. Mesela (Allahü teâlâ, Salih Müslümanları Cennetine koyar, kâfirleri de Cehennemine koyar) dense, başka Cennet ve Cehennem olduğu anlaşılmaz. Yerler gökler, yıldızlar hepsi Allah'ındır. Arş’a, Arşullah = Allah’ın Arşı denmesi Arş'ın değerinin yüceliğini göstermektedir. Kur'an-ı kerimde Mekke'nin Rabbi diye geçer. Allahü teâlânın âlemlerin, herkesin rabbi olduğu bildirildiği halde, Rabbike [Senin Rabbin] ifadesi vardır. Senin Rabbin demek, âlemlerin Rabbinden ayrı değildir. Senin Rabbin ile Mekke’nin Rabbi ifadesindeki Rab, farklı değildir. Farklı olmadığı halde niçin ayrı ifade kullanılmıştır? Allahü teâlâ mekândan münezzehtir. Kâbe, kıymetli, şerefli yer olduğu için Beytullah, yani Allah’ın evi denmiştir. Arş da çok kıymetli, şerefli olduğu için Arş’ın Rabbi denmiştir. Allahü teâlâ, Mekke-i mükerremeyi emniyetli kıldı. Orada kan dökülmez. Av hayvanları avlanmaz ve yaş bitkiler koparılmaz. Bunun için bu şerefli beldeden bahsederken, Mekke’nin Rabbi denmiştir.

Sual: Tam ilmihalde, "Belli bir kâfirin kâfir kalacağını, Allahü teâlânın bildiğini kimse söyleyemez" deniyor. Bu cümlede sanki Allah bilmez gibi anlaşılmıyor mu?
CEVAP
O konu hatta o paragraf tamamen okunursa öyle bir şey anlaşılmaz. Tek cümle alınınca yanlış anlaşılabilir. Ondan bir önceki cümle ise şöyledir:
“Belli bir kâfirin ebedi kâfir kalıp kalmayacağını Allahü teâlâ bilir.”

Demek ki, Allahü teâlâ biliyor ki, bu kâfir ebedi kâfir kalacaktır diye kimse söyleyemez. Çünkü Allah’ın takdirini hiç kimse bilemez. Yani Allah indinde, o kimse kâfir olarak mı ölecek, yoksa imanlı mı ölecek bunu kimse bilemez denmek isteniyor.
 
Bugün 170 ziyaretçi (215 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol