İslam Kütüphanesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - O altınlar ne oldu?

Burdasın:
Forum => Peygamber Efendimiz => O altınlar ne oldu?

<-Geri

 1 

Devam->


EDEB
(şimdiye kadar 1527 posta)
14.02.2011 22:36 (UTC)[alıntı yap]
O altınlar ne oldu?

--------------------------------------------------------------------------------

Alınan esirleri, Resulullah hemence,
Pay etti Eshabına, Medine’ye dönünce.

Yine emir verdi ki, Eshaba daha sonra,
İyi muamelede bulunsunlar onlara.

Esirler hakkında bir, vahiy olmadığından,
İstişare eyledi, Eshabiyle o zaman.

Müşavere sonunda, verdi ki şöyle karar:
Fidye karşılığında, onları bırakalar.

Mal varlığına göre, sonra her bir esirin,
Verecekleri fidye, oldu tesbit ve tayin.

Lakin malı, parası olmayan esir varsa,
Fakat o, okumayı, yazmayı biliyorsa,

On kişiye, okuma yazma öğretecekti.
Böylece serbest olup, kurtulabilecekti.

Esirler arasında ve lakin o Resulün,
Amcası Abbas dahi, bulunuyordu o gün.

Buyurdu ki: (Ya Abbas, kendin ile Ukayl'in,
Fidyesini öde ki, iyidir senin halin.)

Dedi: (Ya Resulallah, ben müminim bir kere.
Kureyş, beni zor ile getirdiler Bedir'e.)

Buyurdu: (Allah bilir iman eylediğini.
Doğruysa, Hak teâlâ, verir onun ecrini.

Ve lakin görünüşte, aleyhimizdesin sen.
Kurtuluş fidyesini, vermelisin bu yüzden.)

Dedi: (Ya Resulallah, hiç malım yok ki benim.
İstediğin fidyeyi, ben nereden vereyim?

Evet, sekizyüz dirhem, elimde vardı yalnız.
Ganimet malı diye, onu da siz aldınız.)

Buyurdu ki: (Ya Abbas, bana böyle diyorsun.
Peki o altınları, niçin söylemiyorsun?)

Abbas hayret içinde, dedi: (Hangi altınlar?)
Peygamber efendimiz, buyurdular ki tekrar:

(Hani sen ayrılırken, Mekke'den Bedir için,
Hanımın Ümmül Fadl'a, onları vermiş idin.

O zaman yanınızda, kimse yoktu odada.
Altınları verirken, dedin ki o arada:

Bu seferde, başıma ne gelecek, bilemem.
Bir felaket olur da, geriye dönemezsem,

Şu kadarı senindir, şu kadarı da Fadl'ın.
Bunlar da Ubeydullah, Kusem ve Abdullah'ın.

İşte ona verdiğin, o altınlar ne oldu?)
Diye sual edince, Abbas'ın rengi soldu.

Dedi ki: (Ya Muhammed, yemin ederim ki ben,
O gün o altınları, hanımıma verirken,

Yanımızda hiç kimse, yok idi asla o gün.
Sen, bunları nereden ve nasıl biliyorsun?)

(Hak teâlâ bildirdi) deyince Resulullah,
Dedi ki: (Öyle ise, hak Peygambersin vallah.

Şehadet ederim ki, Allah’ın Resulüsün.)
Ve şehadet getirip, Müslüman oldu o gün.

Resulullah, Mekke'de vazife verdi ona.
Göz kulak olacaktı, müminlere orada.

Hem de olup biteni, hemen öğrenecekti.
Ondan, Resulullahı haberdar edecekti.





Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Bugün 837 ziyaretçi (1246 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol