İslam Kütüphanesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Muhtaç olduğun kadar itâat et!

Burdasın:
Forum => İslami Makaleler => Muhtaç olduğun kadar itâat et!

<-Geri

 1 

Devam->


VURGUN
(şimdiye kadar 653 posta)
14.02.2011 21:14 (UTC)[alıntı yap]
Muhtaç olduğun kadar itâat et!
11.04.2010

İnsan demek, muhtaç demektir. Değil insanlar, her mahlûk muhtaçtır. Hattâ, insanın iyiliği, güzelliği, muhtaç olmasından ileri gelmektedir. İnsanın kulluk yapması, gönlü kırık olması, hep bu ihtiyâcındandır. İnsan muhtaç olmasaydı, âsî, taşkın, azgın olurdu. İkrâ sûresindeki âyet-i kerîmede meâlen; (İnsan, ihtiyâçsız olunca, elbette azar!) buyuruldu.

Allahü teâlâ hiçbir şeye muhtâç olmadığı hâlde, kullarını emir ve yasaklar vermekle şereflendirmiştir. Her şeye muhtâç olan kulların ise, bu büyük ihsâna, bol bol teşekkür etmesi, emirleri yapması, yasaklardan da sakınması lâzımdır. Fâtır sûresinin 15. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Ey insanlar, siz Allaha muhtaçsınız. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir) buyurulmaktadır.

Mahlûklara gönül bağlamaktan kurtulmuş olan din büyükleri, sebeplere yapışmaya muhtâç oldukları zamân, bu ihtiyâçlarını, sebeplerin sâhibine, yaratıcısına söylerler. Sebeplere kavuşunca, Allahü teâlâdan bilirler. Gönderen de, göndermeyen de Odur derler. Allahü teâlâ, birçok düzenler ve faydalar olması için, her şeyi sebeple yaratmaktadır. İyiliğe sebep olanlara iyi, kötülüğe vâsıta olanlara kötü demiştir. Din büyükleri, bunun için, iyiliğe sebep olanlara şükür, kötülüğe sebep olanlardan şikâyet etmektedir. İyiliği ve kötülüğü, görünüşe göre sebeplerden bilirler. Allahü teâlâ, her şeyi sebepsiz olarak, hemen yaratsaydı, âlemde nizâm, düzen kalmaz, karmakarışık olurdu. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
(Bir kimse geceyi, yarın yapacağı işleri düşünmekle geçirir. Hâlbuki o iş, bu kimsenin felâketine sebep olacaktır. Allahü teâlâ, bu kuluna acıyıp, o işi yaptırmaz. O ise, iş olmadığı için, üzülür. Bu işim neden olmıyor. Kim yaptırmıyor. Bana kim düşmanlık ediyor diye arkadaşlarına kötü gözle bakmaya başlar. Hâlbuki, Allahü teâlâ, ona merhamet ederek felâketten korumuştur.)

Bunun için hazret-i Ömer; “Yarın fakîr, muhtâç kalırsam hiç üzülmem. Zengin olmayı da, hiç düşünmem. Çünkü hangisinin benim için hayırlı olacağını bilmem” buyurdu.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“İnsanın muhtâç olduğu şeyleri zarûret miktârı kullanması ve bunları elde etmek için çalışması, dünyâya gönül bağlamak olmaz. İhtiyaçtan fazla ve faydasız şeyler, dünyâ olur. Bunların da, Allahü teâlânın rızâsına uygun olarak elde edilmeleri ve sarf edilmeleri dünyâ olmaz. Riyâzet çekmenin ve mubâhları zarûret miktârı kullanmanın, büyük bir faydası da, kıyâmet günü hesâbın kısa ve kolay olmasıdır. Âhiretteki derecelerin yükselmesine de sebep olur. Dünyâda ne kadar sıkıntı çekilirse, âhirette o kadar çok rahatlık olacaktır. Peygamberler, bu bakımdan da, riyâzet çekmişlerdir. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, riyâzet çekmek ve mubâhları zarûret olduğu kadar kazanıp kullanmak, bu yolda şart olmamakla berâber, bunlar iyi ve faydalı şeylerdir. Faydalarının çokluğu düşünülünce zarûrî ve lâzım da denilebilir.”

Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri buyuruyor ki:
“Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadîs-i şerîf öğrendim. Bütün bu hadîslerden bir tânesini seçip kendimi ona uydurdum, diğerlerini bıraktım. Çünkü kurtuluşu ve saâdet-i ebediyyeye kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasîhatleri hep bunun içinde gördüm. Seçtiğim hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz bir sahâbeye hitaben; (Dünyâ için, dünyâda kalacağın kadar çalış! Âhiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtâç olduğun kadar itâat et! Cehenneme dayanabileceğin kadar günâh işle!) buyurmuştur.”

Netice olarak, bütün mahlûklar ilk yaratıldıkları zaman nasıl Allahü teâlâya muhtâç iseler, şimdi de ve her ân yine Ona muhtâçtırlar. Her şeyi yaratan, her değişikliği yapan yalnız Allahü teâlâdır. İnsanların da, kendilerini yaratan, yaşatan, muhtâç oldukları şeyleri yaratıp gönderen bu bir yaratıcıyı yani Allahü teâlâyı sevmeleri, Ona ibâdet, itâat etmeleri ve saygılı olmaları lâzımdır. Çünkü insân, âcizdir ve her ân Allahü teâlâya muhtâçtır.





Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Bugün 214 ziyaretçi (252 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol