Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - İşte ilk alamet
Burdasın: Forum => Peygamber Efendimiz => İşte ilk alamet |
|
EDEB (şimdiye kadar 1527 posta) |
İşte ilk alamet -------------------------------------------------------------------------------- Beni o yahudiye satınca o kimseler, Gördüm çok o diyarda hurmalık ve bahçeler. Düşündüm ki: Beklenen o Peygamber, her halde, Gelse gerek, işte bu hurması bol mahalde. Lakin ben, o beldeye edemedim muhabbet. O yahudi kimseye, hizmet ettim bir müddet. Sonra o sattı beni, başka bir yahudiye. O dahi beni alıp, getirdi Medine’ye. Bu yeri görür görmez, çok ısındım, pek sevdim. Sanki ben, bu beldeyi önce görmüş gibiydim. Dedim: İşte burası, hurması bol olan yer. O Peygamber, herhalde, bu yere teşrif eder. Geçiyordu günlerim artık hep Medine’de. Bağ bahçe işlerini yapıyordum bu yerde. Lakin ben, teşrifini beklerdim bir kişinin. Sabırsızlanıyordum Ona kavuşmak için. Rabbimi tanımaktı muradım benim asıl. O Resulü görmekle olacaktı bu hasıl. O yüce Peygamberi bekliyordum gece gün. Onun hasreti ile yanıyordum büsbütün. Bir gün, o yahudinin bahçesinin birinde, Hurma topluyor idim, bir ağaç üzerinde. Altta, efendim ile, yavaş sesle bir kişi, Bir şeyler konuştular, merak ettim bu işi. Kulak verip dinledim, diyordu ki: (Mekke’den, Kuba’ya biri geldi, geçen sabah erkenden. Peygamber olduğunu ediyor halka izhar. Evs ve Hazreçliler de Ona inanıyorlar.) Ben bu sözü duyunca, kendimden geçtim o an. Ve hatta sevincimden, düşecektim ağaçtan. Hemen aşağı inip, dedim ki o kimseye: (Ne diyorsun, kim gelmiş, ne diyormuş herkese?) Sahibim sinirlenip ve bir tokat vurarak, Dedi: (Ne yapacaksın, sen kendi işine bak!) O gün akşam olunca, bir miktar hurma aldım. Arayıp, o Resulün huzurlarına vardım. Görünce ilk olarak cemalinin nurunu, Tahmin ettim beklenen Peygamber olduğunu. İkram etmek üzere, aldığım hurmaları, Ona takdim ederken, arz eyledim şunları: (Bu hurma sadakadır, lütfen kabul ediniz. Fakirlerle birlikte, afiyetle yiyiniz.) Eshabını çağırıp, buyurdu: (Yiyin bundan!) Ve lakin hiç yemedi kendisi o hurmadan. Dedim ki: ilk alamet, işte bu olsa gerek. Zira kabul etmedi sadakayı mübarek. Teşrif ettiklerinde Medine beldesine, Az hurma daha alıp, huzura vardım yine. Hurmaları çıkarıp Ona takdim eyledim. Dedim ki: (Bu hurmalar, hediyedir efendim.) Çağırdı Sahabeyi huzuruna bu sefer. Baktım, yedi kendi de Eshabiyle beraber. Yirmibeş tane idi o hurmalar vallahi. Çekirdekleri saydım, fazlaydı bin’den dahi. Dedim ki: İşte budur, o ikinci alamet. Bir işaret kaldı ki, o da (Mühr-ü nübüvvet.) |
Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse