Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - 68-KALEM:
Burdasın: Forum => Kuranı Kerim Meali => 68-KALEM: |
|
EDEB (şimdiye kadar 1527 posta) |
68-KALEM: 1 - Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun. 2 - Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. 3 - Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var. 4 - Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. 5 - Sen de göreceksin, onlar da görecek. 6 - Hanginizde imiş o fitne ve cinnet. 7 - Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur. 8 - O halde, yalanlayıcılara itaat etme. 9 - Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar. 10 - Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık, 11 - Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren, 12 - Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr, 13 - Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı, 14 - Mal ve oğulları var diye (böyle davranır). 15 - Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der. 16 - Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız. 17 - Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi. 18 - İstisna da etmiyorlardı ("inşaallah" demiyorlardı. 19 - Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da, 20 - Bahçe simsiyah kesiliverdi. 21 - Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler: 22 - "Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye. 23 - Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı. 24 - "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diyorlardı. 25 - (Zanlarınca yoksulları engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler. 26 - Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler . 27 - "Yok, biz mahrum edilmişiz." (dediler). 28 - İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?" 29 - "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz." (dediler). 30 - Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar. 31 - Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız. 32 - Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız. 33 - İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi. 34 - Kuşkusuz korunanlar için de, Rableri katında nimetleri bol bahçeler vardır. 35 - Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç? 36 - Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz? 37 - Yoksa size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz? 38 - O kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı? 39 - Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var? 40 - Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi? 41 - Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler. 42 - O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler. 43 - Gözleri düşük bir halde kendilerini bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı. 44 - Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız. 45 - Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır. 46 - Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar? 47 - Yoksa gayb onların yanlarında da onlar mı yazıyorlar? 48 - Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye boğulmuş da nida etmişti. 49 - Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı. 50 - Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı. 51 - O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar. 52 - Halbuki o âlemler için bir öğüttür. |
Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse