İslam Kütüphanesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Hadisi Şerifler ve düşündürdükleri

Burdasın:
Forum => Hadis-i Şerifle Amel Etmek => Hadisi Şerifler ve düşündürdükleri

<-Geri

 1 

Devam->


VURGUN
(şimdiye kadar 653 posta)
26.02.2011 21:45 (UTC)[alıntı yap]
Hadisi Şerifler ve düşündürdükleri
Allah'u Teala'nın benimle beraber göndermiş olduğu dini ilimler ve hidayetin misali sağanak halde yağan yağmurun misalidir."



Ebu Musa (Radıyallahu Anh)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Allah'u Teala'nın beni vasıta kılarak göndermiş olduğu (dini) ilimler ve Allah (Celle Celalühu)'ın hidayetin misali, sağanak halde yağan bir yağmurun misalidir."



Şöyle ki; bu yağmurun düştüğü arazilerin bir kısmı suyu (emerek) kabul edip, çokca ot ve çayır bittiren pak ve verimli bir arazidir. Bu yağmurun düştüğü diğer bir kısım arazi ise, killi toprağı olan arazidir.



Şöyle ki; suyu üstünde tutan bu araziyle Allah (Celle Celalühu) insanlara fayda sağlar. Insanlar bu suyu içer, hayvanlarına içirir ve ziraatte kullanırlar. Bu yağmur diğer bir kısım araziye daha düşer. Bu yer; suyu tutmayan ve ot bittirmeyen kumlu bir arazidir.



İşte Allah (Celle Celalühu)'ın benim vasıtamla göndermiş olduğu ilim ve hidayetten faydalanan; yani bunları öğrenip başkalarına öğreten kimse ile, onlara başını çevirmeyip, taraflarına bakmayan, dolayısıyla benimle beraber gönderilen (ilim ve) hidayeti kabul etmeyen kimse böyledir.



Bu Hadis-i Şerif hakkında ifade edeceğimiz ilk şey şudur; ilim ehli olsun veya olmasın herkes bu Hadis-i Şerif üzerinde düşünüp gereğince amel etmek konusunda azami gayret sarfetmelidir.



Hadis-i Şarihleri, muğlak olan bu Hadis-i Şerif’i şerhederken, öncelikle üzerinde durdukları konu, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) arazileri üç kısma ayırmış olup, bu arazilere benzetilen insanları iki kısma ayırmasıdır.



Diğer bir ifadeyle, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) insanları faydalı ve faydasız diye iki kısma ayırmıştır. Insanların benzetildikleri arazileri ise, üç kısma ayırmıştı.



Hadis alimlerimiz, üzerlerine sağanak halde yağmur yağan toprakların üç kısma ayrıldığı gibi, gerçekte insanların da üç kısma ayrıldıklarını, ancak fayda vermenin niteliğinde farklılık olmakla birlikte, birinci kısım toprakla ikinci kısım toprağın nitelik farkına bakılmaksızın, her ikisinin fayda vermede birleştiğini, bu itibarla da ayrı ayrı benzerlerle ifade edildiklerini söylemişlerdir. Yani ilk iki kısım toprağa "fayda veren insanlar" benzetmesi yapılmıştır.



Ancak ifade ettiğimiz gibi, birinci kısımdaki elverişli toprağın suyu emme ve bitki bittirme özelliği ile, ikinci kısım toprağın suyu üzerinde tutarak fayda sağlama özelliği arasında fark olduğundan, bu farkın insanlar arasındaki yansımalarına açıklık getirmeye çalışmışlardır.



"Mişkat" isimli hadis kitabının şarihleri aşağıdaki açıklamayı uygun görmüşlerdir.



Birinci kısım toprağa benzetilen insan, fetva ve ders verme mertebesine ulaşan kimsedir.



Ikinci kısım toprağa benzetilen insan ise; ancak amel edebileceği miktar ilim alıp, fetva ve ders verme mertebesine ulaşamayan kimsedir.



Buhari, şerhlerinde bu konu şöyle izah edilmiştir:



Birinci kısım toprağa benzetilen insanlar, elde ettikleri ilimlerin gereğince amel edip faydalanan ve bu ilimleri başkalarına öğretmekle fayda veren kimselerdir. Ikinci kısım toprağa benzetilen insanlar ise; elde ettikleri ilmin sadece farz kısmı ile yetinip, onun tamamından faydalanamayan kimselerdir.



"Toprak ol ki, sende güller bitsin,

Zira gülün bittiği yer ancak topraktır."



Üçüncü kısım insanlar ise, Allah (Celle Celalühu)'ın hidayetinin tarafına bakmayıp, o hidayeti kabul etmemeleri cihetiyle insanlara hayat vermede, ilim ve hidayet gibi olan suyu, kabul etmeyip herhangi bir fayda sağlamayan üçüncü kısım toprak gibidirler.



Işte biz müslümanların, manasının anlaşılması oldukça zor olan bu Hadis-i Şerif üzerinde ciddi manada düşünmesi gereklidir.



Şöyle ki; herkesin öncelikle kendini, sonra da sorumluluğu altındaki kişileri en üst düzeyde dini ilimlerin tahsiline teşvik ederek, dini mübini Islam'ın gelişmesine katkı sağlamalıdır. Dini ilimlerin her yönden geliştirilmesine çalışarak bu hususta en azami gayreti göstermekten başka bir şeyin, bu işe ilaç olamayacağının farkında olması tek kurtuluş çaresidir.



Dünyaya bir defa gelme fırsatına sahip bulunan insan, oğlunun himmetini yüksek tutarak, birinci kısım toprağın benzeri olan insanlardan olmaya çalışması ve bu kısım insanların çoğalması için gayret sarfetmelidir.



"Allah (Celle Celalühu) yüksek idealleri sever.



Düşük ideallerden hoşlanmaz."



Allah (Celle Celalühu) cümlemize şuur ihsan eylesin. Ayrıca Hadis Şarihleri bu hadis-i şerifte çok güzel benzetmeler olduğunu söylemişlerdir.



Şöyle ki; vahiy yoluyla gerçekleşen din ilmi, gökyüzünden inen suya benzetilmiştir. Çünkü ikiside hayatın sebebidir.



Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) ise, feyz-i ilahi olan, ilim ve hidayeti Allah (Celle Celalühu)' tan mahlukata ulaştırmada vasıta olması hasebiyle bütün alemi kuşatan buluta benzetilmiştir.



Kulların kalpleri ise, farklı farklı arazilere benzetilmiştir. Bu kadar çok manaları derlemiş olan bu bir hadis-i şerif bile, ümmi olan Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in büyük bir belagat madeni olduğunun açık göstergesi kabul edilmelidir.



Allah (Celle Celalühu) şefaatinden mahrum bırakmasın. Amin!... http://forum.islamiyet.gen.tr/hadis-i-serif/27522-hadisi-serifler-ve-dusundurdukleri.html



Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Bugün 202 ziyaretçi (268 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol