İslam Kütüphanesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Agarta ve Şambala Yeraltı Uygarlıkları...

Burdasın:
Forum => Agarta Celseleri => Agarta ve Şambala Yeraltı Uygarlıkları...

<-Geri

 1 

Devam->


VURGUN
(şimdiye kadar 653 posta)
26.02.2011 20:36 (UTC)[alıntı yap]
Agarta ve Şambala , teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki "devre" nin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten göç eden bilim-rahipleri tarafından kurulmuş yeraltı organizasyonlarıdır.



Önceleri beşeriyetle açık temas halinde olan bu organisazyon, bu "devre" nin koşullarından ötürü gizlenme gereği görmüş ve ikamet yeri olarak birbirinden tünellerle bağlanan, dağlar içindeki yeraltı kentelerini tercih etmiştir. Agarta, dünya insanlığının tekâmülüne sorumluluk sahibidir. İlahi Hiyerarşi' ye hizmet eder. Dünyanın Efendisi ve "Kutup" olarak ifade edilen ve "Brahatma" veya "Brahitma" adıyla belirtilen Agarta' nın lideri, Dünya' ya sevk ve idare eden İlahi Hiyerarşi' nin fizik âlemdeki temsilcisidir. Rene Guenon' a göre tradisyonlarda "Kutsal Dağ", "Dünyanın Merkezi" olarak ifade edilen yer, dünyanın tüm geçmiş, yitik kıtalara indirilmiş dinler ve kozmik öğretiler, Agarta arşivinde kayıtlıdır ve birçok peygamber (Musa, İsa), dinlerini kurmadan önce, bu arşivleri incelemişlerdir ki, bazıları burada "inisiyasyon" dan da geçmiştir. Agarta' nın yeryüzüne açılan 7 (kimi kaynaklara göre 4) ana çıkış noktası bulunmakla birlikte, mağaralarda inzivaya çekilen bilgelerin ve inisiyatik toplulukların Agartalılar ile ilişki içinde oldukları ileri sürülür. Rene Guenon' a göre, bu durum en çok, Türkler' in yaşadığı Orta Asya' da görülmektedir. Kimi yazarlara göre, Göktürk, Uygur ve Hun masallarındaki, "ataların kutsal mağaraları" ve bir mağaradan geçilerek ulaşılan "gizli ülke" inanışında Agarta' nın sembolizmi bulunmaktadır. Tibet tradisyonlarına göre, Agartalılar şimdiki devrenin sonunda dışarı çıkacak ve Agarta' nın lideri yeryüzündeki menfiliği yenecektir.

Yeraltı Evreni-1

Kapadokya bölgesinde açıkçası sayısını bilemediğimiz kadar irili ufaklı bir sürü yeraltı şehri mevcut. Bunların bazıları gezilebiliyor, bazılarıysa ağzına kadar taş toprak dolu. Bölgedeki yeraltı şehirlerinin yapısını en iyi şekild şu benzetme ile tarif edebiliriz. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizi düşünün. Büyük binalar ve aralarında serpiştirilmiş gecekondular var. Örneğin İstanbul' daki bir Akmerkez binasının bir iki kilometre uzağında derme çatma gecekondular görünür. Kapadokya' daki her yeraltı şehri bir bina olarak kabul edersek, yeraltı şehirlerinin bazıları İstanbul' daki Akmerkez ya da Galleria gibi, bazıları da bizim gecekondularımız gibi derme çatma sayılabilecek yerlerdir. Bölgedeki son derece büyük, tanınmış ama bugünkü teknolojik imkanların üzerinde olması gereken bir teknolji ile açılmış yeraltı şehirlerinin yanısıra daha mütevazi yeraltı şehirleri de var. Burada akla gelen şey bir iki, hatta sadece bir özgün örneğin çevresinde daha sonraki dönemlerde ve daha ilkel kimselerce bazı taklit kazılar yapıldığıdır. Kapadokya' daki yeraltı şehirlerinin en fazla tanınanları Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleridir. Bu iki şehir birbirinden yaklaşık olarak 9,10 Km kadar uzaktadır. Gerek konuyla ilgili arkeologlar, gerekse yöre halkı tarafından bu iki yeraltı şehrini birbirine bağlayan bir tünelin varlığı bilinmektedir. Yeraltı şehirlerindeki tüneller tabii ki, Kaymaklı ve Derinkuyu arasındaki ile de sınırlı değildir. Mesela Kaymaklı' nın 12-15 Km doğusunda kalan Mazı Köyü yeraltı şehrinin Kaymaklı ve Derinkuyu' ya bağlayan tünellerin oluğu da bilinmektedir.

Bilinmeyenin Boyutu Nedir?

Bölge haklı mevcut bütün yeraltı şehirlerinin birbirine tünellerle bağlı olduğunu iddia ederler. Bu durumda bölgenin altı bir örümcek ağı gibi tünel şebekeleri ile örtülü oluyor. Bu tünellerin hemen hemen hepsi bugün ya duvar örülerek ya da göçükler yüzünden kullanılmaz durumdadır. Yakın gelecekte de bunların açılması için herhangi bir çalışma yapılmasını beklemek mümkün değildir. Yeraltı şehirlerinin yeniden keşfedilmeleri ve ziyarete açılmaları o kadar eski değil. Mesela, yetkili kimseler Derinkuyu diye bir yer olduğunu ancak 1963' te keşfedebilmişler. Bu şehirleri ilk defa gezen bir kimseyseniz hayretler içinde kalmamanız, hayran olmamanız mümkün değil fakat bilmelisiniz ki, gezdiğiniz yerler yeraltı şehirlerinin bugün bilinen kısımlarının ancak onda biridir. Geziye açık olan ve aydınlatılmış kısımların haricinde çok geniş bir alan ve bir sürü çıkış kapısı daha vardır. Tabii bunlar bilinenler. Bilinemeyen kısımların ne nitelikte olduğu konusu ise doğal olarak meçhul. Ancak, örneğin Derinkuyu' nun altında en 3 ile 8 kat kadar bir derinlik olduğu arkeologlar tarafından tahmin ediliyor. Aslında Kapadokya ve yeraltı hakkında bazıları arkeolojik, bazıları turizm amacıyla yazılmış olan Türkçe ve hemen her dilde yayınlanmış olan yüzlerce kitap mevcuttur. Konuyu bu açıdan merak edenler söz konusu kitapları turistlik eşya satışı yapan her dükkandan alabilirler ve gerek kaya kiliselerinin, gerek yeraltı şehirlerinin bilinen her ayrıntısını, derinliklerini, ölçülerini kısaca herşeyi öğrenebilirler.

İnkalar Hazinelerini Yeraltına Sakladılar

Kaymaklı ve Derinkuyu konularında daha ileri gitmeden önce dünyanın değişik yerlerindeki benzeri yerleri ve bu yer hakkındaki araştırma ve iddaları kısaca hatırlamamız yerinde olur. Bizdeki gibi yeraltı şehri ismi verimemiş de olsa dünyanın değişik yerlerinde bir sürü tünel şebekesi mevcuttur. Bu tünellerini birçoğu günümüzde bilinmektedir fakat hepsi de belli yerden sonra tıpkı bizim yeraltı şehirlerimiz gibi taş, toprakla dolmuş ya da doldurulmuştur. Güney Amerika' da, Ekvador, Peru, Bolivya civarında Eski İnka uygarlığından kalma bir çok tünel olduğu söylenir. İspanyol yağmacılarının en önemlisi olan Pizarro' nun ordusundaki bir asker rahip olan Cieza de Leon, son İnka imparatoru olan Atahualpa' nın, Pizarro tarafından öldürülmesinden 4, 5 yıl sonra yazdığı notlarda, İnkalar' ın, İspanyol soygununda korkarak hazinelerini bugün dahi bulunamamış olan gizli yerlere taşıdıklarını yazar. Bu gizli yerler dağların altında oyulmuş olan tünel sistemleriydi. Bu fikri aslında İngiliz Arkeoloğu Harold Wilkins' in de buşunduğu birçok bilimadamı desteklemektedir. Başka br görüşe göre ise, söz konusu tünel sistemleri son derece ileri bir uygarlık tarafından binlerce yıl boyunca oyulmuştur. Güney Amerika' daki tünel sistemleri çok fazladır ve sadece İnka ülkesinde değildirler. En fazla bilineni, Lima' yı, Peru' nun eski başkenti olan Cuzco' ya bağlayan ve sonra da Bolivya sınırına kadar uzanan bir tünel şebekesidir. Eski belgelere göre bu tünellerde çok zengin Kralın mezarı vardır. Ama bugün kimse tünellerde hazine aramayı düşünmüyor, çünkü tüneller hemen hemen tamamen toprak doludur, temizlenmeleri, içlerinden çıkması olası olan hazinelerden çok daha pahalıya malocaktır. Tünelleri araştırmış olan bilimadamlarının çoğunluğu da, bunları İnka tarafından kazılmayacağı konsunda hemfikirler.

Malta -Fas -İspanya Bağlantısı

İnka'lar bu tünelleri biliyorlar ve kullanıyorlardı fakat ilk inşaatçıların kimler olduğunu onlar da bilmiyorlardı. Güney Amerika' dan sonra Kuzey Amerika, California ve Virginia' da tünel sistemleri vardır. En ilginç sistemlerden birisi de Hawaii' de olduğu söylenendir. Buradaki tünel sistemlerinin bazı adaları birbirine bağladığı da idda edilir. Bundan 4, 5 yıl kadar önce televizyonda yayınlanan ve gerek müziği, gerekse içeriği ile yurdumuzda da büyük bir beğeni kazanan İpek Yolu belgeselinin bir bölümünde gösterdiği gibi Asya' nın altı sonradan sulama kanalı haline getirilmiş tünel sistemleri ile örümcek ağı gibi oyulmuştur. Tünellere Akdeniz bölgesinde de rastlanır. Mesela Malta' da böyle sistem vardır, Elli metrelik bir böIümüne girilmiş olan bir Malta tünelinin Cebelitarık boğazını altından geçip, İberik Yanmadası ile Fas'ı birleştirdiği söylenir. Avrupa' da sadece bu tünelin girişi olan bölgede maymun yaşar ve bu maymunların Afrika' dan, bu tünel vasıtası ile Avrupa' ya geçtikleri söylenir, Ayrıca İsveç' te ve Çekoslovakya'da da bilinen tUnel sistemleri vardır. Bazı iddialara göre dünyanın altındaki tUneller burada anlatıldığından da uzundurlar. Mesela Tibet Lamaları, Tibet' ten, Güney Amerika' ya kadar giden tüneller olduğunu ısrarla iddia ederler.

Daniken' ın gördükleri

1994' de Bir Amerikan dergisinin Ekvador muhabiri olan John Sheppard, Kolombia sınırında elinde dua değirmeni ile meditasyon yapan tipik bir Tibet rahibi gördüğünü yazar. İddaya göre bu adam 13. Dalay Lama' dır. 1933' te ölmüş olduğu idda edilen bu kişinin mezarı boştur ve Tibet rahipler onun ölmeyip, Budizm' i benimsemeden önceki vatanı olan Güney Amerika' ya döndüğünü ve bu iş için tünelleri kullandığını söylerler. Gene de bu hikaye pek güvenilir değildir. Güney Amerika' daki tünel sistemlerini bildiğimiz kadarı ile en son inceleyen kimse Erich Von Daniken' dir. Daniken "Ausstat und Kosmos" isimli kitabının hemen hemen tamamında Güney Amerika mağaralarından bahseder. Ekvador Cumhuriyeti' ndeki mağaralar Arjantin uyruklu ve Macaristan doğumlu Juan Moricz tarafından keşfedilmiş ve kendi adına tapusu alınmıştır. Daniken bu mağaraları 1972' de gezer. Mağaralara, dağdaki bir oyuktan girilir. İlk önce 80 metre kadar, ipten yapılmış bir asansötle diklemesine inildikten sonra sonsuz bir tünel sistemine girilir. Bazıları dar, bazıları geniş olan tünellerden, Daniken' in gördüklerinin hepsi köşelidir. Duvarları dümdüz ve her yan cam gibi bir madde ile kaplıdır. İçerde manyetik etki çok güçlüdür ve pusulalar çalışmaz. Daniken girdiği dev bir salondan bahseder. Bu salonun içinde masa, sandalye benzeri olan ve hangi maddeden yapıldığı belli olmayan eşyalar vardır. Salonun taban ölçüsü 110 x 130 metresie ve bu ölçü Teotihuacan' daki piramitin taban ölçüsü ile aynıdır. İçerideki bazı buluntular burasının M.Ö. 9000 ile 4000 yıllarında bile mevcut olduğunu göstermektedir. Bazı duvarlarda da, şüphesiz ki, inşaatçılardan binlerce yıl sonra gelen ilkel insanlarca yapılmış olan dinozor benzeri hayvan çizimleri vardır. Tünellerden bir çok altın eşya da çıkarılmıştır. Bazı altın levhalarda deşifre edilememiş olan bir alfabe ile yazılmış yazılar vardır. Daniken burada gördüğü bir altın küre üzerinde çok fazla durmakta ve kürenin Uzaylılarla ilgili olduğunu iddia etmektedir ve işin en ilginç yanı da, Daniken' in aynı kürenin gerek boyut gerekse üzerindeki garip yazı ve resimlerle tıpatıp benzeri olan bir taş küreyi de İstanbul Arkeoloji müzesinde görüğünü ve bu kürenin tasnif edilememiş eşyalar arasında olduğunu yazmaktadır.

Binlerce Yıl Önceki Isı Matkabı

Tünellerin açılışları konusunda Daniken öyle binlerce yıl süren şartlar düşünmüyor. Ona göre bu tüneller bir uzay uygarlığı tarafından nükleer enerji ya da benzeri bir şey kullanılarak çok kısa zamanda açılmıştır. Bu iddası için kanıt olarak da "Der Spiegel" dergisinin 3 Nisan 1972 tarihli sayısındaki bir yazıyı göstermektedir. Bu yazıda ısı matkaplarından bahsedilmektedir. Yazıda anlatıldığına göre los Alamos' taki Nükleer Araştırma Merkezi' ndeki bilim adamları tarafından birbuçuk yıllık bir çalışma sonrasında bir ısı matkabı yapılmıştır. Aracın ucu volfram çelliğidir ve grafitle ısıtılmaktadır. Delme işlemi sırasında, delinen yerden dışarıya hiçbir şey çıkmamaktadır, delici, taşları eritip, delinen yerlerin iç yüzeylerine preslenmekte, preslenen yerler de bir süre sonra öylece donmaktadırlar. Derginin verdiği bilgilere göre ilk denemesinde dört metre kalınlığında bir taş blok hiç bir ses ve atık madde çıkartılmadan delinmiştir. Loss Alamos bilim adamalarının bir askeri tanka benzeyen, köstebek gibi çalışacak olan büyük bir delicinin planlarını hazırladığı ve bununla Magma tabakasına inip, örnek almanın düşünüldüğü de belirtiliyor. Bu ısı matkabı konusunu aşağıdaki, Derinkuyu ve Kaymaklı' nın kazılmasıyla ilgili bölümde tekrar hatırlamak yerinde olur.

http://www.uyurgezer.net/agarta-ve-sambala-yeralti-uygarliklari-t82841.html?s=b493fba031fd7ba107de29dbb724bb7e&



Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Bugün 313 ziyaretçi (710 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol