İslam Kütüphanesi

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Muhteşem yüzyıl dizisinde kötü niyet var!

Burdasın:
Forum => Osmanlı ve Muhteşem Yüzyıl => Muhteşem yüzyıl dizisinde kötü niyet var!

<-Geri

 1 

Devam->


EDEB
(şimdiye kadar 1527 posta)
23.02.2011 17:27 (UTC)[alıntı yap]
Muhteşem yüzyıl dizisinde kötü niyet var!
cariyeler HalvetHalvet nedirharem dairesiMuhteşem yüzyılOsmanlıOsmanlı'da HaremPadişahlar

Muhteşem Yüzyıl dizisiyle yeniden alevlenen 'Osmanlı'da Harem' tartışmalarına, bu başlıkla bir kitabı bulunan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de katkı yaptı. Akgündüz, "Harem konusunda asıl üzüldüğümüz nokta, ülkemizde yetişen Cumhuriyet dönemi yazarlarının da, belgelere dayalı ilmî araştırma yapmak yerine, yabancı yazarları aratmayacak şekilde ve onların yazdıklarını yahut çizdiklerini aynen taklit ederek yazılar kaleme almalarıdır. Bunların hemen hemen tamamı, doğru olmayan bilgilerdir." dedi. Hürem Sultan'ın bugünkü ilahiyatçılara taş çıkaracak bilgiye sahip olduğunu kaydeden Akgündüz, "cariyelerle halvet" konusuna da açıklık getirdi.

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cihan Haber Ajansı'na verdiği mülakatta 'Muhteşem yüzyıl' dizisiyle yeniden gündeme gelen tartışmaları değerlendirdi. Osmanlı'da saray hayatının Batıdakilerle karıştırıldığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri kullandı: "Maalesef Türkiye'de televizyon dizileri, sanatçılar, romancılar ya da basın mensupları Osmanlı'yı değerlendirirken Batıdaki tarzlara bakarak değerlendirme yapıyorlar. Harem ile ilgili Batı'da ya da Türkiye'de yapılan müstehcen yayınların hiçbiri doğru ya da orijinal değil. Bunlar Batılı ressamların vs. hayal ürünleridir."

Osmanlı sarayında hareme padişahın ailesi ve hizmetçiler dışında kimsenin girmediğini vurgulayan Akgündüz, "Tanzimat dönemine yani 1839 yılına kadar hiçbir Batılı ve gayrimüslim buraya girmemiştir... Tamamen kendi krallarının veya kendi toplumlarındaki gayrimeşru işleri nakleden insanlara nasıl inanabilirsiniz. Bunlara göre Haremi nasıl değerlendirebilirsiniz?" diye sordu.

Ömrü at sırtında geçti

Osmanlı Devleti'nde 46 sene padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman'ın 20'ye yakın büyük sefere çıktığını hatırlatan Ahmet Akgündüz, şunları söyledi: "Ömrünün üçte biri zaten İstanbul dışında, seferlerde geçti. Geriye kalan kısımda ise büyük tarihçiler ve şeyhülislamlar ile sohbetler ettiğini, onlar ile müzakerelerde bulunduğunu, tarih kitapları bize anlatıyor. Padişah da bir insandır. Akşam da hanımı ile beraber olması gayet normaldir. Kaldı ki nikâhlı hanımları arasında adalete riayet etmesi de dini bir görevdir. Ancak Osmanlı padişahlarının eşlerine çok az zaman ayırdığını çok rahatlıkla söyleyebilirim." Kanuni'nin edebiyatçı yönüne dikkat çeken Akgündüz, "Ömrünün yarısı cephede geçen bu padişah Muhibbi adıyla önemli bir divan kaleme alacak kadar alim." dedi. Kanuni'nin vefat ettikten sonra kabrine Ebu's-Suud Efendi'den aldığı fetvaların konulması talimatını verdiğini hatırlatan Akgündüz, "Şayet Cenab-ı Allah hesap sorar ise 'Ben fetvasını aldım Yarabbi' diyeceğini söylüyor. Böyle bir insanın gayri İslami bir hayat yaşaması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

En fazla 4 cariyeyle nikah kıyılabilir

Prof. Ahmet Akgündüz, padişahların 'çok eşliliği' ve cariyelerle halveti konusuna ise şöyle açıklık getirdi: "Bir padişah, veya siz, isteseniz İslam'a göre, İslam hukukuna göre bir cariye ile de nikah kıyabilirsiniz. Nikah kıydığınız an, o cariye sizin hanımız olur. Nikah kıydığınız cariyelerin sayısı dördü geçemez. Bu önemli bir hukuki statü. Şayet bir çocuğu olur ise o cariyeyi hür hale getirmek mecburiyetindesiniz."

Akgündüz, harem mektebine alınan cariyelerin zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal, kadın efendi ve neticede valide sultan payelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabildiğini anlattı. Akgündüz, sarayda sayıları bazı dönemler 500'e kadar ulaşan cariyelerin çok büyük bir kısmının hizmetçi grubundan olduğunu dile getirdi.

Prof. Akgündüz, Hürrem Sultan konusunda bazı yanlış anlaşılmaları giderecek şu değerlendirmeyi yaptı: "Aslı ne olur ise olsun. Osmanlı Devleti'nin haremine alınan ve İslami bir manevi terbiyeden geçen çok kıymetli bir hanımefendi. Ben bu hanımefendinin birkaç tane "aşk mektubu" diye tabir edilen mektuplarını da yayımladım. Bir mektubunda şunu diyor: "Efendi, Hoca Sadettin Efendi'nin eserini okuyorum. Bu gece birinci cildi bitirmek istiyorum. Bu gün teravih namazına gelemeyeceğim." Ben şunu açıkça ifade edeyim ki bu eserin bir iki sayfasını bir iki saat içinde çözebilecek çok az ilahiyat profesörü var. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Yani Hürrem Sultan da böylesine bir kültürlü hanımefendidir".

Bu tür diziler kafa karıştırma operasyonu

Son dönemde Türk gençliğinin, tarihini doğru olarak öğrenmeye yöneldiğini vurgulayan Prof. Akgündüz, dizideki sanatçıları suçlamadığını; fakat bu tür projelere yatırım yapan insanlarda iyi niyet aramadığını söyledi. Ahmet Akgündüz, "Bu gibi diziler, son zamanlarda Türk gençliğinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı başlatılan bir kafa karıştırma projesidir." Birden fazla hanımla aynı anda münasebetin İslam'a aykırı olduğunu ve padişahın da bu tür alemler düzenlemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Akgündüz, "Bu İslam'a da hakarettir. Osmanlı'ya da hakarettir. Zihinleri de bozmak için müthiş bir kasıt vardır. Bu kastı filmi çevirenlerde aramıyorum. Çünkü onların bir kısmının hayatı böyle. Bu diziyi yönetenlerde ve yayınlayanlarda çok ciddi manada bir kasıt hissediyorum." ifadelerini kullandı.



Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Bugün 88 ziyaretçi (251 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol