Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR 33
Burdasın: Forum => Hadisi Şerif Arşivi => Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR 33 |
|
EDEB (şimdiye kadar 1527 posta) |
Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Ya-sin Suresi Ravi : İbnu Abbas Hadis : Antakya şehrinde firavunlardan bir firavun vardı. Allahu Teala Hazretleri ora halkına elçiler gönderdi. Bunlar üç kişiydiler. İkisi önce geldi, bunları yalanladılar. Allah bunları bir üçüncüyle takviye etti. Elçiler, onları hakka çağırıp, emredilen şeyleri açıklayıp, dinlerinin batıl olduğunu söyledikleri vakit; peygamberlere: "Biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık, vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız. Bizden size muhakkak acıklı bir işkence de dokunur dediler. Peygamberler de: "Sizin uğursuzluğunuz (musibetleriniz)", dediler, "kendi beraberinizdedir. Size nasihat edilirse mi? Hayır, siz haddi aşıp taşanlar güruhusunuz." (Ya-Sin 18-19). (Rezin ilavesidir. Bu manada bir rivayet Taberi Tefsirinde gelmiştir (22, 101)) HadisNo : 760 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Ya-sin Suresi Ravi : İbnu Abbas Hadis : "O şehrin en uç, (kenar)ından koşarak bir adam geldi: Ey kavmim, dedi, uyun o gönderilmiş olanlara; uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o kimselere. Onlar hidayete ermiş (zatlar)dır. Ben beni yaratana neden kulluk etmiyecekmişim? Siz (hepiniz) ancak ona döndürülüp götürüleceksiniz. Ben O`ndan başka tanrılar edinir miyim? Eğer O çok esirgeyici (Allah), bana bir zarar (yapmak) isterse onların (iddia ettiğiniz) şefaati bana hiçbir faide vermez. Onlar beni asla kurtaramazlar. Şüphesiz ben o takdirde mutlak apaçık bir sapıklık içindeyim (demek)dir. Gerçek, ben Rabbinize iman ettim. İşte bunu benden duyun. (Ona): Gir cennete, denildi. (O da): N`olurdu dedi, kavmim bilselerdi, Rabbimin beni bağışladığını, beni (cennetle ikram) edilenlerden kıldığını." Ya-Sin, 20-27) mealindeki ayetler hakkında şu açıklamada bulundu: "Bu zat hayatında da, ölümünde de kavmine nasihatta bulundu." (Rezin ilavesidir, kaynağı bulunamamıştır.) HadisNo : 761 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Ya-sin Suresi Ravi : Ebu Zerr Hadis : Ben Resulullah (sav) ile birlikte, mescidde idim, o sırada güneş batıyordu. Bana: "Ey Ebu Zerr, biliyor musun güneş nereye gidiyor?" diye sordu. "Allah ve Resulü, daha iyi bilir" dedim. "Arşın altında secde etmeye gidiyor. (Secde için önce) izin ister. Kendisine izin verilir. Secde ettiği halde kendisinden bunun kabul edilmeyeceği zaman yakındır. O zaman izin ister fakat verilmez, kendisine: Geldiğin yere dön ve battığın yerden doğ, denir, işte bunu şu ayet ifade etmektedir: "Güneş de (ilahi bir ayettir ki) müstekarrına (duracağı zamana) kadar cereyan etmektedir..." (Ya-Sin, 3. Resulullah (sav) ilave etti: "Bu (durma hadisesi) ne zamandır, bilir misin? Bu, kişiye imanının fayda vermeyeceği, artık inançsız hale geldiği zamandır." HadisNo : 762 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Saffat Suresi Ravi : Semüre İbnu Cündeb Hadis : "(Nuh`un) zürriyetini (yeryüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık" (Saffat, 77) mealindeki ayetle ilgili şu açıklamayı rivayet etti: "Bunlar Ham, Sam ve Rum`un atası Yafes`dir." HadisNo : 763 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Saffat Suresi Ravi : Ubey İbnu Ka`b Hadis : Hz. Peygamber (sav)`e şu ayetten sordum: "Onu (Yunus`u) yüz bin veya daha çok kişiye peygamber gönderdik" (Saffat, 147). Bana: "Onlar yirmi bin fazlaydılar" diye cevap verdi. HadisNo : 765 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Saffat Suresi Ravi : İbnu Abbas Hadis : "Biziz o saf saf dizilenler, mutlak biz" (Saffat, 165) mealindeki ayetle ilgili olarak demiştir ki: "Melaike, Rablerinin yanında, teşbih ederken saf saf olurlar." (Rezin ilavesidir. Bu manada bir rivayet Taberi Tefsiri`nde gelmiştir (23, 67). Müslim`in bir rivayeti de bu manayı te`yid eder (Mesacid 4, (522)) HadisNo : 766 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Sad Suresi Ravi : İbnu Abbas Hadis : Ebu Talib hastalanınca Kureyş de Resulullah (sav) da yanına geldiler. Ebu Talib`in yanında bir kişilik yer vardı. Ebu Cehil oraya Resulullah (sav)`ın oturmasını önlemek için hemen kalktı. Kureyşliler Resulullah (sav)`ı Ebu Talib`e şikayet ettiler. Ebu Talib: "Ey kardeşimin oğlu! Kavminden ne istiyorsun?" dedi. Resulullah (sav): "Kendilerinden bir kelime istiyorum. Eğer söylerlerse, bütün Araplar o kelime sayesinde kendilerine uyacak bütün Acem o kelime sayesinde cizye ödeyecek" dedi. Ebu Talib atılarak: "Yani tek bir kelime mi?" diye sordu. Resulullah (sav): "Evet amcacığım tek bir kelime! Lailahe İllallah (Allah`tan başka ilah yoktur!) diyecekler. "Tek Allah mı? Biz son dinde bunu işitmedik, bu bir uydurmadır!" dediler. Bunun üzerine şu ayetler indi: "Sad. O şanlı, şerefli Kur`an`a yemin ederim ki, (gerçek), inkar edenler(in iddia ettikleri gibi değildir). Bilakis (onların dışı boş bir onur, (içi ise tam) bir tefrika içindedir. Biz kendilerinden evvel nice ümmetleri helak ettik. O zaman ne çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azabtan kaçıp) kurtulma vakti değildi. O kafirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğine şaştılar. "Bu, dediler, bir büyücü, bir yalancıdır. O bütün tanrıları bir tek Tanrı mı yapmış. Bu cidden acayip bir şey. Onların elebaşlarından bir güruh (birbirine): "Yürüyün, mabudlarınıza (ibadette) sebat edin. Şüphesiz ki, arzu edilecek olan budur" diyerek kalkıp gitmişti. Biz bunu diğer dinde işitmedik. Bu, uydurmadan başka bir şey değildir. O Kurban aranızdan ona mı indirilmiş? dedi." (Sad, 1-. HadisNo : 767 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Zümer Suresi Ravi : Abdullah İbnu Zübeyr Hadis : Babasından naklen: "Sonra (ey insanlar), hiç şüphesiz, hepiniz Rabbinizin huzurunda muhakemeye duruşacaksınız" (Zümer 31) ayeti nazil olduğu zaman: "Ey Allah`ın Resulü", dedim, "dünyada iken mahkeme huzurundaki duruşmamız kafi gelmeyecek, aynı duruşmayı ahirette bir kere daha mı yapacağız?" "Evet" dedi. Ben (Zübeyr): "Öyleyse" dedim, "işimiz çok fena!" HadisNo : 768 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Zümer Suresi Ravi : İbnu Abbas Hadis : Bir kavim cinayete bulaştı ve çokça adam öldürdü, zinaya bulaştı ve bunda ileri gitti. Şirke düşerek tevhid`i ihlal etti ve bunda ileri gitti. Sonunda Hz. Peygamber (sav)`e müracat ederek: "Ey Muhammed! Bizi davet ettiğin şeyler gerçekten güzel. Ancak, önceden işlediğimiz günahların bir kefareti var mı; bize önce bundan haber versen!" dediler. Bunun üzerine şu ayet indi: "Onlar ki Allah`ın yanına başka bir Tanrı daha (katip) tapmazlar, Allah`ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunlar(dan birini) yaparsa cezaya çarpar. Kıyamet günü de azabı katmerleşir ve o (azabın) içinde hor ve hakir ebedi bırakılır. Meğer ki (şirkten) tevbe edip iyi amel (ve hareket)de bulunan kimseler ola. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok mağfiret edici, çok esirgeyicidir" (Furkan, 68-70). İbnu Abbas şu açıklamayı yaptı: "Allah şirklerini imana, zinalarını ihsana (muhsanlık = namusluluk) çevirir" demektir. (Şu ayet de bu mesele üzerine) indi: "De ki: "Ey kendilerinin aleyhinde (günahda) haddi aşanlar, Allah`ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder, şüphesiz ki O, çok affedicidir, çok esirgeyicidir." (Zümer, 53). HadisNo : 769 Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR Konu : Zümer Suresi Ravi : Esma Bintu Yezid Hadis : Hz. Peygamber (sav)`i işittim, şu ayeti okuyordu: "De ki: "Ey kendilerinin aleyhinde (günahda) haddi aşanlar, Allah`ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder..." (Zümer, 53). Resulullah (sav) ayetin sonuna, "(kim ne işlemiş olursa olsun) aldırmadan" lafzını ekledi. HadisNo : 770 |
Bütün konular: 2323
Bütün postalar: 2386
Bütün kullanıcılar: 23
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse