İslam Kütüphanesi

O, çileli geçmişini düşünüyordu. Nasıl zor günler geçirdiğini hatırlıyordu. Gün gelir eşi ve çocuklarının günlük ihtiyaçlarını bile karşılamaz olurdu. O zor günlerde, yoksulluk kemiğe dayandığında gücünü tamamen kaybedip, hz. Resulü Ekrem'den yardım dilemeye karar verdi. Fakat ona vardığında ihtiyacını dile getirmeden önce hz. Muhammed -saa- şöyle buyurdu:Kim bizden yardım dilerse, ona yardım ederiz. Fakat eğer birisi, ihtiyacı olduğu halde Allah kullarından yardım dilemezse Allah onun yardımcısı olur. Adam o günde yardım dilemeden evine döndü. Fakat yoksulluk canavarı onun evini gölgelemişti. Bu yüzden hz. Resulullah'a gidince yine aynı sözleri duydu. Peygamber efendimizin sözleri ona yeni bir ruh ve canlılık vermiş gibiydi. Üçüncü günde hz. Resulullah'a -sav- yardım dilemeye gitti. Yine hz. Resulullah -saa-, kim ki Allah kullarından yardım dilemezse Allah onun yardımcısı olur"buyurdu.Sorununu çözecek şeyin hz. Resulullah'ın bu ifadesinin özünde gizlendiğini anladı. Kararlılıkla harekete geçip, sadece Allah'tan yardım dileyeceğini ve bunda başarılı olacağını tekrarladı.Bir bakla bulup, kırsal alana açıldı. Odun toplayıp, sattı ve emeğinin karşılığın almaya başladı. Yavaş yavaş sermayesini arttırdı ve işine devam etti. Ve nihayet kendi emeğiyle kazanç sağlayıp, yoksulluk ve sefaletten kurtuldu. Allah' tevekkülün ne demek olduğunu anladı. Aile hayatını düzene sokup, sade ve endişesiz bir hayat sürdürmeye başladı, öz güvenini tazeledi. Allah'a aşkla yeni bir hayat kurdu. Allah'ın yardımı olmadan hayatının fırtınalar karşısında çözülüp, gideceğini anladı.Bir gün hz. Resulullah -saa- o oduncuyu görünce gülümseyerek şöyle buyurdu: Dedim ya, kim bizden yardım dilerse biz ona yardımcı oluruz. Fakat kim Allah'tan yardım dilerse, Allah onun bütün ihtiyaçlarını giderir.Sahi siz, dünyada Allah'tan başka bir vekil ve Rabb tanıyor ve işlerinizi ona bırakıyor musunuz? Şüphesiz siz, Allah'tan başka bir güce dayanmanın boş olduğunu biliyorsunuz. Zira Allah'a tevekkül, mutluluk ve saadetin tek yoludur. Allah'a tevekkül, insana engin bir ruh ve kararlılık bağışlar, ümitsizliği ve başıboşluğu giderir. Allah'a dayanan insan, özgüvene ulaşır ve kendi kaderini belirleme kararlılığını zirveye ulaştırır. Böyle bir durumda, sorunlar insanı çökertmez. Çünkü Rabbul alemin, inançlı kulunu zorluklarda tek başına bırakmaz.Bu kıssa sevgili peygamber efendimizin -saa- nin şu hadisini hatırlatıyor:'kim en güçlü olmak isterse Allah'a tevekkül etmelidir